Dünya genelinde 4,346 yürüyüş & 47,890 POI

Santa Cruz de Tenerife'de bir yürüyüş

Deniz Havuzundan Öne Çıkan Auditorio'ya – Yüzme, Palmiye Tepesi ve Gezinti Yolu

LocoLoco
7.4 km
1h 37min
5

Açıklama

Hazır ol, rahatlatıcı bir yürüyüşe çıkıyoruz: İlk durağımız kıyıya yakın bir su kompleksi olan Parque Marítimo César Manrique, içerisinde birçok havuz, özel tasarım havuzlar ve deniz manzarası var – yüzmek ve dinlenmek için harika bir yer. Sonra, yapay bir tepe üzerinde yer alan, dünyadaki en büyük palmiye koleksiyonlarından birine sahip güzel manzaralı botanik bahçesi Palmetum'a gidiyoruz. Kısa bir mola için, mağazaları, restoranları ve aile aktiviteleri için ideal eğlence seçenekleriyle dolu büyük alışveriş merkezi Centro Comercial Meridiano'dayız. Spor severler için sıradaki durak, geleneksel futbol stadyumu ve büyük yerel etkinliklerin düzenlendiği Estadio Heliodoro Rodríguez López. Ardından şehrin merkezinde, dekoratif çeşmesi ve oturma alanlarıyla popüler bir buluşma noktası olan Plaza Weyler'e varıyoruz. Çok uzak olmayan Plaza de 25 de Julio, diğer adıyla Plaza de los Patos, dekoratif çeşmeleri, tarihi figürleri ve yakınındaki kafeler ile dükkanlarla çevrili bulunuyor. Şehrin kalbinde, egzotik bitkilerle dolu, yürüyüş yolları, heykeller ve dinlenme çeşmeleri olan geniş bir şehir parkı olan Park García Sanabria seni bekliyor. Sıradaki durağımız Calle del Castillo: Mağaza, kafe ve sokak kafeleriyle çevrili ana yaya caddesi – gezip alışveriş yapmak için ideal. Geziyi, Santiago Calatrava'nın dikkat çekici mimarisiyle modern konser salonu olan Tenerife Auditorio ile tamamlıyoruz. Bu yapı, şehrin simgelerinden biri ve konserler, operalar ve kültürel etkinlikler için bir merkez.

César Manrique Deniz Parkı

Hayal et, sanatın, doğanın ve eğlencenin benzersiz bir şekilde buluştuğu bir yere adım atıyorsun – işte Santa Cruz de Tenerife'deki César Manrique Deniz Parkı tam olarak böyle bir yer. Bu park sadece bir yüzme havuzu ya da eğlence alanı değil, Kanarya Adaları'nın en tanınmış sanatçılarından César Manrique tarafından tasarlanmış yaşayan bir sanat eseri.

Parkın kapısından girer girmez, volkanik kayalarla, yemyeşil palmiyelerle ve berrak deniz suyu havuzlarının uyumunu fark ediyorsun. Biliyor muydun, buradaki merkez göl tam 7.800 metrekare büyüklüğünde? Çevresi, seni dinlenmeye ve keşfetmeye davet eden çok katlı bahçelerle çevrili. Neredeyse doğanın yönetmenlik yaptığı, Manrique'nin ise sadece sahneyi düzenlediği bir ortam gibi.

Bir düşün: Böyle modern görünüp aynı zamanda son derece doğal olan bir yeri nasıl tasarlarsın? Cevap, Manrique'nin tarzında saklı – o, doğal malzemelerle Kanarya Adaları'nın karakteristik peyzajını eserine yansıtmış. Ortaya çıkan alan, yapay durmadan rahatlamaya, spor yapmaya ve keyif almaya davet ediyor.

Etrafına bak ve "Rüzgar Oyuncağı" diye anılan eseri keşfet – 6 metre yüksekliğinde, 20 dönen kanadı olan çelik bir heykel. Bu sadece bir sanat eseri değil, aynı zamanda bu yerin canlılığının simgesi.

Parkta sadece deniz suyuyla dolu havuzlar değil, aynı zamanda plaj voleybolu oynanan küçük bir kumsal da var. Daha fazla hareket istiyorsan, fitness alanları, oyun odaları ve termal jakuzi gibi olanaklar seni bekliyor. Dinlenme ile aktivitenin mükemmel bir karışımı.

Bu mekanı özel kılan bir başka şey ise konumu: Ünlü Tenerife Konser Salonu ve Palmetum Botanik Bahçesi'nin yanında yer alıyor; Santa Cruz'un kalbinde, ziyaretinin ardından şehri rahatça keşfedebilirsin.

Öyleyse şimdi bir an durup atmosferi hissetmeye ne dersin? Belki deniz suyu havuzunda bir tur atar veya güneş teraslarından birinde keyif yaparsın. César Manrique Deniz Parkı, sadece bir park değil – sanat, doğa ve eğlenceyi unutulmaz bir şekilde birleştiren bir deneyim.

Palmetum

Kendini bir zamanlar çöp deposu olan bir tepenin üstünde hayal et – ve şimdi dünyanın en büyük palmiye bahçelerinden birinin tam ortasındasın. İşte tam burada, Santa Cruz de Tenerife’deki Palmetum’da doğa muhteşem bir geri dönüş yaptı. 12 hektarlık bir alanda, dünyanın farklı bölgelerinden toplanmış yaklaşık 600 farklı palmiye türü yer alıyor. Hiç palmiye ağaçlarının ne kadar çeşitli olabileceğini merak ettin mi? Burada cevabı bulacaksın – Madagaskar’ın tropik adalarından Karayip sahillerine ve hatta Polinezya’ya kadar birçok tür temsil ediliyor.

Palmetum sadece bir bahçe değil, bitki dünyasının yaşayan bir müzesi. Burada biyocoğrafik bölgelere ayrılmış alanlarda dünyanın farklı kıtalarının bitki örtüsünü keşfedebilirsin, tıpkı küçük bir dünya turu yapmak gibi ama Atlantik Okyanusu’nu geçmene gerek kalmadan. Üstelik, birkaç on yıl öncesine kadar çöp depolama alanı olarak kullanılan bu yer, eskiyi yepyeni ve değerli bir şeye dönüştürmenin ne kadar mümkün olduğunu gösteren etkileyici bir dönüşüm örneği.

Etrafına baktığında, burayı daha da özel kılan muhteşem Atlantik manzarası hemen dikkati çekecektir. Bahçe 2014 yılında açıldı ve o zamandan beri doğayı ve sürdürülebilirliği seven herkes için popüler bir destinasyon haline geldi. Girişin yalnızca 6 Euro olduğunu biliyor muydun? Şehrin ortasında böylesi bir çeşitlilik ve huzur için adil bir ücret.

Farklı palmiye türlerini keşfetmek ve belki de hiç görmediğin bitkileri bulmak için kendine zaman tanı. Bahçene hangi palmiye türünü almak isterdin? Burada ilham alabilir ve aynı zamanda bu bitkilerin farklı kültürler ve ekosistemler için ne kadar önemli olduğunu öğrenebilirsin.

Palmetum, doğa ile şehir hayatının uyum içinde bir araya gelebileceğinin yaşayan bir örneği. Hem hayranlık uyandıran hem de çevremizi korumanın ve bakımını yapmanın önemini hatırlatan bir yer. Öyleyse, palmiye çeşitliliğinin büyüsüne kapıl ve Santa Cruz de Tenerife’nin tam kalbinde bu yeşil sığınağın tadını çıkar.

Meridiano Alışveriş Merkezi

Hiç bir alışveriş merkezinin sadece alışveriş yapılan bir yerden daha fazlası olabileceğini düşündün mü? Santa Cruz de Tenerife'deki Meridiano Alışveriş Merkezi tam olarak bunu sunuyor – modern alışveriş deneyimi, rahat bir yaşam tarzıyla buluşuyor.

Meridiano, Haziran 2003'te açıldı ve o zamandan beri gerçek bir buluşma noktası haline geldi. 32.000 metrekareyi aşkın alanıyla ve 85'ten fazla mağazasıyla geniş bir seçenek sunuyor – popüler modadan güzellik ürünlerine, ev eşyalarından gençlere yönelik mağazalara kadar. Primark, H&M, Zara ve Levi's gibi markalar burada yer alıyor, genç ziyaretçiler için Mayoral veya Springfield gibi trend mağazalar da mevcut.

Meridianoyu özel kılan ne? Düşünsene, sadece alışveriş yapmakla kalmayıp aynı zamanda keyifli bir şekilde yemek yiyebilir ve bir film izleyebilirsin. 19 restoranıyla KFC'den Tony Roma's'a, Subway'den McDonald's'a kadar her damak tadına uygun seçenekler sunuyor. Sinema severler için ise 11 salonlu Yelmo Cines var – gezintiden sonra dinlenmek için ideal bir seçenek.

Buraya nasıl kolayca ulaşacağını mı merak ediyorsun? Alışveriş merkezi ulaşım açısından çok rahat: TF-11 otoyolundan üç giriş noktası var, yakınlardaki Intercambiador de Transportes ise adanın dört bir yanına giden birçok otobüs hattıyla seni bağlıyor. Otopark sorunu yok! Engelliler, aileler ve hamileler için özel alanlar da dahil olmak üzere 2.000'den fazla kapalı ve ücretsiz park yeri bulunuyor.

Bir de ilginç bir detay: Eylül 2024'ten beri Meridiano, evcil hayvan dostu bir mekan. Yani köpeğini yanına alıp ortak alanlarda birlikte dolaşabilirsin – tabii ki kurallara ve diğer ziyaretçilerin konforuna saygı göstererek. Bu sayede ziyaretin daha keyifli ve kişisel hale geliyor.

En güzeli ise: Meridiano sadece alışveriş için bir yer değil, aynı zamanda şehrin canlı kültür ve spor etkinliklerine destek vererek Santa Cruz de Tenerife’nin dinamik şehir hayatına katkıda bulunuyor.

Öyleyse, sadece alışveriş yapmakla kalmayıp atmosferin tadını çıkarmaya, yeni trendleri keşfetmeye ve biraz da rahatlamaya ne dersin? Meridiano tam da bunu sunuyor – şehrin merkezinde, gününü çeşitli aktivitelerle dolu dolu geçirebileceğin bir yer.

Estadio Heliodoro Rodríguez López

Bir stadyumun neredeyse bir asır boyunca bir şehrin kalbi haline nasıl geldiğini hiç düşündünüz mü? Santa Cruz de Tenerife'deki Estadio Heliodoro Rodríguez López'te tam olarak bu oldu. Bu stadyum, 1925 yılında açıldı – yani futbol dolu, heyecanlarla geçen neredeyse 100 yıl.

Adı biraz uzun gelebilir, ama ardında ilginç bir kişi var: Heliodoro Rodríguez López sadece oyuncu değil, aynı zamanda CD Tenerife kulübünün başkanıydı. 1940’larda stadyumun şekillenmesinde büyük rol oynadı ve ona yepyeni bir kimlik kazandırdı. Böylece basit bir oyun alanı, taraftarlar için gerçek bir yuva haline geldi.

Yaklaşık 23.000 kişilik oturma kapasitesiyle, burası Kanarya Adaları'nın en büyük stadyumu – ve buradayken bunu kesinlikle hissediyorsunuz. Sahası ise 107x70 metre ölçülerinde olup adalardaki en geniş oyun alanıdır. Düşün bir, oyuncuların burada ne kadar geniş bir alanda yeteneklerini ve gollerini sergileyebildiklerini!

Biliyor muydunuz, stadyum sayısız yenilemeye rağmen ilk yapıldığı yerde kalmış? Bu durum, burayı şehrin gerçek bir simgesi haline getiriyor; gelenek ile modernliği bir araya getiriyor. Son tadilat çalışmaları 2025 yılında tamamlandı – tam da 100. yıl dönümüne yetiştirildi. Yeni koltuklar, güncellenmiş iç mekanlar ve geliştirilmiş tesisler artık konforlu bir stadyum deneyimi sunuyor.

Burada sadece futbol oynamıyorlar: Estadio Heliodoro Rodríguez López, İspanya milli takımının uluslararası maçlarına ve çeşitli kültürel etkinliklere de ev sahipliği yapmış. Tribünlerin isimleri ise saha yönlerine göre belirlenmiş – Tribuna, San Sebastián, Herradura ve Popular. Bu, ziyaretçilerin stadyum içinde kolayca yön bulmasını sağlıyor.

Samimi konuşalım: Hiç düşündün mü, böyle tarihi bir mekanın içinde durmak nasıl bir duygu? Burada şehrin gururunu ve taraftarların ‘‘kutsal mekanları’’ olarak gördükleri stadyumun tutkusunu hissediyorsunuz. Sporun yanı sıra bir arada yaşanan topluluk duygusunun da merkezi.

Yani, bir sonraki maç gününde buradan geçersen, atmosferi mutlaka hisset – tribünlerden yayılan enerji gerçekten bulaşıcı. Kim bilir, belki yakında bu hikayenin bir parçası sen olursun.

Weyler Meydanı

Santa Cruz de Tenerife'deki Weyler Meydanı'nda, yüzyılı aşkın bir geçmişin tam ortasında durduğunu hayal et. 1893 yılında kurulan bu alan, başlangıçta hemen yanı başındaki etkileyici neoklasik Capitanía-General de Canarias binasının ön meydanı olarak kullanıldı. Peki meydanın adı neden Weyler? Cevabı basit: 1879-1883 yılları arasında Kanarya Adaları'nın komutanı olan General Valeriano Weyler'in adını taşıyor; bu sarayın yapılmasında önemli rol oynamış biri. Askeri tarih ile şehir gelişiminin burada nasıl iç içe geçtiğini hiç düşündün mü? Çünkü burası ilk zamanlarında şık bir buluşma noktası değil, askerî tatbikatların yapıldığı toprak bir alanmış—şimdiyle kıyaslandığında bambaşka bir atmosfer!

Meydanın tam ortasında hemen fark edilen ve 5,8 metre yüksekliğinde beyaz Carrara mermerinden yapılmış bir çeşme yer alıyor. 1899 yılında sanatçı Achille Canessa tarafından tasarlanmış. Detaylara dikkat ettin mi? Çeşmenin üzerindeki iki çocuk, çiçekten yapılmış bir taç tutuyor ve çevrelerinde ağızlarından su fışkıran yunusları tutan dört çocuk daha var. Bu detay çeşmeyi cazip kılıyor ve meydana özel, sakinleştirici bir hava katıyor—burada vakit geçirmek için harika bir sebep.

Weyler Meydanı sadece tarihi bir yer değil, aynı zamanda şehrin tam kalbinde canlı bir buluşma noktasıdır. Santa Cruz’un ana alışveriş caddesi Calle del Castillo’nun üst kısmında yer almakta ve bakımlı bahçelerle çevrilidir. Hem yerel halk hem de ziyaretçiler burada bir mola verip şehrin canlı atmosferini tadını çıkarıyorlar. 2021 yılında ise “Bien de Interés Cultural” yani önemli Kültürel Miras olarak tescillenmiş—bu da meydanın şehir ve Kanarya Adaları için ne kadar değerli olduğunu ortaya koyuyor.

Bir dahaki Santa Cruz gezinde buraya uğrayıp geçmişin, mimarinin ve canlı ortamın keyfini çıkar, atmosferin içinde kaybol. Weyler Meydanı, askerî ve kentsel gelişim arasındaki sıkı bağları anlatır ve zamanla nasıl sevilen bir şehir buluşma yeri haline geldiğini gösterir. Peki seçtiğin bir meydanı özel kılan nedir? Belki de burada hissedebileceğin tarih, sanat ve hayatın bu eşsiz karışımıdır.

25 Temmuz Meydanı

Hayal edin, sadece mimarisiyle değil, 18. yüzyıla kadar uzanan bir hikayeyi anlatan bir yerde duruyorsunuz. Tenerife, Santa Cruz'daki 25 Temmuz Meydanı tam da böyle özel bir meydan. İsmi, 25 Temmuz 1797 tarihine işaret ediyor – o gün şehir sakinleri, İngiliz donanmasının saldırısını birlikte püskürtmüşler. Hiç düşündünüz mü, bir meydanın halka dayanışma ve direnişin sembolü haline gelmesi nasıl mümkün olur?

Meydanın tam kalbinde, Sevilla'nın meşhur Fuente de las Ranas çeşmesinin neredeyse birebir kopyası olan özel bir çeşme var. Sekiz yeşil seramik kurbağa, üzerinde kaplumbağanın bulunduğu bir kazı çevreliyor – oldukça sıra dışı bir kombinasyon, değil mi? Bu figürler sadece süs değil, aynı zamanda İspanya'nın farklı şehirleri arasındaki sanat bağlantısının da hikayesini anlatıyor.

Çeşmenin etrafında, dinlenmeniz için tam 20 bank bulunuyor. Bu bankları özel kılan ne mi? Her biri seramik karolarla süslenmiş ve üzerinde meydanın inşasına maddi destek veren şirketlerin isimleri yazıyor. Bu, topluluk ve ticaretin bir araya gelerek bu mekanı nasıl yarattığının güzel bir örneği.

Meydan, Hint Defnesi ve palmiyeler gibi gölge veren ağaçlarla çevrilmiş – dinlenmek ve şehrin canlı hareketliliğini izlemek için ideal bir yer. Ayrıca yakın çevrede tarihi Postane binası, MartÍ-Dehesa Sarayı ve başlangıçta Anglikan kilisesi olarak yapılmış San-Jorge Kilisesi gibi etkileyici yapılar da bulunuyor.

Biliyor muydunuz, meydan 1913 ile 1917 arasında inşa edilmiş ve ancak 2017 yılında kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş? Böylece, bu özel yer gelecek nesiller için korunmuş oluyor. Dikkatle bakarsanız, burada yatan ince detayları ve sevgiyle yapılmış zanaatkarlığı fark edebilirsiniz.

O halde neden kısa bir mola verip atmosferi hissetmiyor, 200 yıldan fazla önce bu meydanın şehir halkı için nasıl bir dayanışma simgesi olduğunu hayal etmiyorsunuz? 25 Temmuz Meydanı sadece güzel bir alan değil – Santa Cruz de Tenerife'nin tam ortasında yaşayan bir tarih parçası.

García Sanabria Parkı

Şehrin tam ortasında, sadece bir park değil, aynı zamanda yaşayan bir tarih parçası olan yemyeşil bir vahayı hayal et. Santa Cruz de Tenerife'deki García Sanabria Parkı, 67.230 metrekarelik alanıyla Kanarya Adaları'nın en büyük şehir parkı—1926'dan beri insanların kalbini fetheden gerçek bir doğa cenneti.

Bir parkın adının nasıl verildiğini hiç merak ettin mi? İşte cevabı: Park, bu fikri ortaya atan ve yapımını destekleyen belediye başkanı Santiago García Sanabria'nın adını taşıyor. Onun anıtı, parkın tam ortasında, heykeltıraş Francisco Borges Salas ve mimar José Enrique Marrero Regalado tarafından tasarlandı—vizyon ve adanmışlığı hatırlatan özel bir nokta.

Bu parkı özel kılan ne? Şehrin önemli isimlerinin adını taşıyan geniş yürüyüş yollarının yanı sıra, burada tropikal ve subtropikal ağaçlardan oluşan etkileyici bir egzotik bitki çeşitliliği bulabilirsin. Huzurlu bir nilüfer göleti ve içindeki Japon balıklarıyla doğa kendini renkli yönleriyle gösteriyor.

1973 yılında García Sanabria Parkı'nın ilk Uluslararası Açık Hava Heykel Sergisine ev sahipliği yaptığını biliyor muydun? Pablo Serrano ve José Guinovart gibi sanatçılar eserlerini burada sergileyerek parkı açık hava sergisine dönüştürdü. Belki bugün, bu yaratıcı tarihten izler taşıyan heykellerden birini keşfedersin.

Park, sadece yürüyüş için bir yer değil—Santa Cruz de Tenerife'nin yeşil akciğeri, taze hava alabileceğin ve şehrin karmaşasından uzaklaşabileceğin bir sığınak. En güzel yanı: Giriş ücretsiz ve park yıl boyunca açık.

Şimdi, atmosferin tadını çıkarmak için bir an durmaya ne dersin? Etrafına bak, hem sakinliği hem de canlılığı hisset. Belki burada düzenli olarak gerçekleşen kültürel etkinliklerden birine denk gelir, şehrin yaşam dolu yüzünü yakından görürsün.

Bu park, yerli halk ve ziyaretçiler için bir buluşma noktası—doğa, sanat ve tarihin mükemmel bir kombinasyonunu sunuyor. İlham al ve Santa Cruz de Tenerife'nin kalbinde bu özel yerin keyfini çıkar.

Kale Kalesi

Santa Cruz de Tenerife'nin kalbi sayılan hareketli bir yer hayal et—Kale Kalesi Caddesi. Burası sadece bir yaya bölgesi değil; Candelaria Meydanı'ndan Weyler Meydanı'na kadar uzanan canlı, tarih kokan bir şehir parçası. 17. yüzyılın sonlarında inşa edilen cadde, adını 1575'te şehri koruyan San Cristóbal Kalesi'nden alıyor.

Hiç merak ettin mi, bir cadde nasıl şehrin en önemli buluşma noktası olur? İşte burada tam da öyle oldu: 18. ve 19. yüzyıllarda Kale Kalesi Caddesi giderek büyüdü ve şehrin en yoğun caddesi haline geldi. Bankalar, mağazalar ve hizmet veren işletmeler arka arkaya dizildi—işlerini halletmek ya da sadece şehrin canlı atmosferini solumak isteyenler için gerçek bir merkez oldu.

Bu caddede dikkat çeken şey mimarisi. Kanarya Adaları'nın geleneksel yapıları, Viktorya dönemi stilinden Art Nouveau'ya ve hatta Rasyonalizm'e kadar ilginç bir karışım görmek mümkün. Kale Kalesi Caddesi boyunca yapılacak bir yürüyüş, farklı dönem ve tarzlarda küçük bir zaman yolculuğu demek.

Batı ucunda, serin ağaçların gölgesinde dinlenebileceğin ve Carrara mermerinden yapılmış zarif bir çeşmenin bulunduğu yeşil Weyler Meydanı'na ulaşıyorsun. Doğu ucunda ise, eskiden halka açık su kaynağının ilk yer aldığı ve 1706'da kurulan Pila Meydanı olarak bilinen tarihi Candelaria Meydanı seni bekliyor.

Duydun mu, Kale Kalesi Caddesi zamanla farklı isimler de taşımış? 1906'dan 1932'ye kadar Calle Alfonso XIII, kısa bir süre Calle Fermín Galán olarak anılmış, sonra tekrar ilk isminine dönmüş. Bu değişken isimler, şehrin hareketli tarihinin izlerini yansıtıyor.

Günümüzde Kale Kalesi Caddesi sadece alışveriş yapabileceğin veya yemek yiyebileceğin bir yer değil; aynı zamanda şehrin kültürünü hissedebileceğin şu canlı merkezlerden biri. Tenerife Güzel Sanatlar Tiyatrosu, kentin sanat alanındaki yenilikçi yüzünü burada sergiliyor.

Ve dikkatli bakarsan, San Cristóbal Kalesi'nin izlerini de görebilirsin—kilise 1928'de yıkılmış olsa da kalıntıları şimdi Espaňa Meydanı'nın altındaki bir tünelde gezilebilir durumda.

Peki, senin için bir caddeyi şehrin kalbi yapan nedir? Kale Kalesi Caddesi'nde görüleceği üzere, orayı canlı kılan şeyler, tarih, mimari ve hayatın kendisi. İzin ver kendini bu akışa bırak, ayrıntıları keşfet ve tarih ile günümüzün nasıl iç içe geçtiğini hisset.

Tenerife Konser Salonu

Burası Tenerife’nin Santa Cruz şehrinde, sanki bir uzay çağı taslağından çıkmış gibi görünen bir yapı: Tenerife Konser Salonu. Mimari nasıl müziğin sesi olabilir hiç düşündün mü? İşte burada bu sorunun cevabını bulacaksın.

Bu etkileyici bina 2003 yılında açıldı ve ünlü mimar Santiago Calatrava'nın eseridir. Yapısının devasa bir yelkeni andırması, Atlantik Okyanusu'na karşı dimdik duruyor gibi; bu da ada ile deniz ve dünya arasındaki bağı simgeliyor.

Konser salonu sadece göz alıcı değil, aynı zamanda inanılmaz bir ses deneyimi sunuyor. En büyük salon olan Sinfónica, 1.600’den fazla kişilik kapasiteye sahip ve sesi kusursuz şekilde yaymak için özel bir kubbeye sahip. Ayrıca yaklaşık 430 kişilik daha küçük bir oda olan Sala de Cámara da var; burada daha samimi konserler ve oda müziği sunuluyor.

Biliyor muydun, bina tamamen beyaz fayanslarla kaplı? Bu kaplama tekniğine Trencadís denir, Katalan sanatçı Antoni Gaudí tarafından meşhur edilmiştir ve bu sayede konser salonuna eşsiz bir parlaklık katıyor.

Tenerife Konser Salonu sadece klasik müzik için değil, dans, opera ve pek çok kültürel etkinlik için de bir merkez. Tenerife Senfoni Orkestrası ve Tenerife Operası'nın evidir; düzenli olarak unutulmaz geceler sunarlar.

Binanın çevresinde 16.000 metrekareyi aşan geniş bir meydan var ve burası genellikle açık hava etkinlikleri için kullanılıyor. Güneş batarken müziğin denizin sesiyle nasıl iç içe geçtiğini hayal et.

Bir küçük bilgi de şu: 2011’den beri bu salon 'Adán Martín' adını taşıyor — Santa Cruz’un eski belediye başkanlarından biri olan ve şehre çok katkıda bulunan bir isim anısına.

Nasıl gideceğini merak ediyorsan, burası TF-5 ve TF-1 otoyollarına çok yakın ve arabalara, motosikletlere hatta engelli araçlarına rahatlıkla park yeri sunuyor.

Son olarak düşündürücü bir soru: Müzik, kendisi adeta bir sanat eseri gibi ses çıkaran bir yerde açıldığında senin müziğe bakış açın nasıl değişir? Tenerife Konser Salonu, bu bağlantıyı yepyeni bir seviyeye taşıyor — unutulmaz bir deneyim seni bekliyor.

Loading...

LOCOVOX uygulamasını zaten yükledin mi?

İçeriği bildir