Dünya genelinde 4,346 yürüyüş & 47,862 POI

Berlin'de bir yürüyüş

Deniz Dünyaları, Gezinti, Anıt ve Hayvanlar Alemi Kurfürstendamm'da

LocoLoco
1.6 km
19 min
5

Açıklama

Berlin Akvaryumu'ndan başlayalım: Zooloji Bahçesi'nin yanında yer alan büyük bir akvaryum sergisi, çeşitli deniz ve tatlı su dünyalarını keşfedebileceğiniz; özellikle aileler ve deniz biyolojisi meraklıları için ideal, ayrıca hayvanat bahçesine güzel bir tamamlayıcıdır. Ardından, ünlü alışveriş ve gezinti yolu olan Kurfürstendamm'da dolaşacaksınız; burası büyük mağazalar, butik mağazalar ve kafelerle dolu, tarihî ve modern ticaretin Berlin'in batı yakasında merkez oluşturduğu bir bölge. Hemen sonra Kaiser-Wilhelm Anıt Kilisesi sizi bekliyor; savaş anıtı olarak korunan kalıntıları ve modern yapısıyla dikkat çeker; anma niteliği kültürel etkinlikler ve sergilerle zenginleştirilir. Son olarak Almanya'nın en eski hayvanat bahçesi olan Zooloji Bahçesi'ni ziyaret edeceksiniz; zengin tür çeşitliliği ve geniş yaşam alanlarıyla aileler ve hayvan severler için popüler bir gezi noktasıdır; akvaryum ve diğer hayvan parkı olanakları da hemen yakındadır.

Berlin Akvaryumu

Hayal et: 800’den fazla türden 9.000’den fazla hayvanın seni beklediği bir yere adım atıyorsun — işte Berlin Akvaryumu tam da böyle bir yer. 100 yılı aşkın süredir, küçük böceklerden etkileyici köpekbalıklarına kadar geniş ve büyüleyici bir çeşitlilikle ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Akvaryumun üç kat üzerine yayılmış ve toplamda 250 akvaryuma ev sahipliği yaptığını biliyor muydun? Bu da burada her zaman keşfedilecek yeni bir şeyler olduğu anlamına geliyor.

Öne çıkanlardan biri, içinde 11.000 litre su bulunan devasa mercan resifi tankı. Burada, muhtemelen sadece tatillerde görmeye alışık olduğun rengarenk balıklar yüzüyor. Ayrıca köpekbalıklarını yakından görmenin nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsan — en büyük tankta tokmak kafalı köpekbalıkları, benekli vatozlar ve diğer etkileyici deniz canlıları var. Hiç canlı olarak siyah uçlu resif köpekbalığı gördün mü? Burada bunu deneyimleme şansın var.

Berlin Akvaryumu sadece şaşırmak için değil, aynı zamanda türlerin korunmasında aktif bir iş ortağı olarak da görev yapıyor. Brandenburg’dan Madagaskar’a kadar, tehdit altındaki hayvan türlerini koruyan projelere destek veriyor. Özellikle denizanası bakımı çok ilginç — akvaryum, bu gizemli canlılara özel olarak tasarlanmış dünya çapındaki en büyük sistemlerden birine sahip.

Girişte, kesinlikle gözünüze çarpacak beş metre yüksekliğinde bir İguanodon heykeli var. Bu heykel, burada sadece su canlılarının değil, aynı zamanda tarih öncesi hikâyelerin de canlandığını hatırlatıyor. Nerede olduğunu tam olarak merak ediyorsan: Akvaryum, Berlin’in Tiergarten semtinin tam ortasında, Zoologischer Garten’ın hemen yanında, Olof-Palme-Platz’da yer alıyor.

Son olarak küçük bir soru: Burada her gün kaç hayvanın bakımı ve beslenmesi gerektiğini tahmin edebilir misin? 9.000’den fazla! Bu, bu büyüleyici su altı dünyasını senin rahatça keşfedebilmen için arka planda çalışan gerçek bir ekip başarısı. Öyleyse, kendini akışa bırak ve Berlin Akvaryumu’nun sunduğu çeşitliliği keşfet.

Kurfürstendamm

Hayal edin, 16. yüzyıldan beri var olan bir caddede yürüyorsunuz – o zamanlar sadece seçicilerden Joachim II. Hektor için basit bir ata binme yoluymuş. İşte tam burada, Kurfürstendamm'de, her şey "Knüppeldamm" olarak başladı; sade bir patikaydı ve zamanla Berlin'in en ünlü gösterişli caddelerinden birine dönüştü.

Peki Ku'damm neden bu kadar geniş ve özel? Bunun nedeni, 1875 yılında Otto von Bismarck'ın, Paris'teki ünlü Şanzelize Caddesi'nden esinlenerek 53 metre genişliğinde bir bulvar haline getirilmesini teşvik etmesidir. Bu genişlik, Kurfürstendamm'ı gerçekten bir bulvar yapıyor; bugün burada moda, yaşam tarzı ve kültür bir araya geliyor.

Etrafınıza bakın: Doğuda görkemli Kaiser-Wilhelm Anıt Kilisesi'nin bulunduğu Breitscheidplatz'tan batıda Rathenauplatz'a kadar yayılıyor bu canlı cadde. Burada sadece Chanel, Gucci veya Louis Vuitton gibi uluslararası lüks markaları değil, aynı zamanda dinlenmek için harika kafeler, restoranlar ve sinemalar da bulabilirsiniz.

1950'lerde Berlinlilerin yıldızlarla nerede buluştuğunu hiç merak ettiniz mi? İşte tam burada, Ku'damm'da, dünyanın dört bir yanından film yıldızları ve sanatçıların buluşma noktasıydı. O dönemin atmosferini, bugün caddede dolaşırken hâlâ hissedebilirsiniz.

Küçük bir ipucu: Neue Kranzler Eck, Kurfürstendamm ile Kantstraße'yi birbirine bağlıyor ve efsanevi Kranzler Kafesi'ne ev sahipliği yapıyor – Berlin tarihinin modern şehir hayatıyla buluştuğu bir mekan.

Ve hızlıca başka bir yere gitmek isterseniz, Joachimsthaler Straße köşesindeki Kurfürstendamm metro istasyonu, U1 ve U9 hatlarıyla sizi her yere götürüyor. Böylece hareketin tam ortasında olup mahallenin çeşitliliğini rahatça keşfedebilirsiniz.

Ana bulvarın yanı sıra, Fasanenstraße ve Joachimsthaler Straße gibi yan sokaklar da kentsel görünümü şekillendiriyor. Burada, Kurfürstendamm'ı gerçek bir cazibe merkezi yapan daha pek çok ilginç mağaza, küçük galeriler ve yaratıcı mekanlar bulabilirsiniz.

Son olarak bir soru: Bir caddeyi sizin için bir şehrin kalbi yapan nedir? Tarihi mi, mimarisi mi yoksa burada atan yaşam mı? Kurfürstendamm'da hepsini bulacaksınız – Berlin'i benzersiz kılan gelenekle modernitenin karışımını.

Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi

Etrafta bir gezintiye çık: Kırık kuleye sahip bu dikkat çekici harabe, sıradan bir kilise binasından çok daha fazlası. Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi, Berlin'in geçmişine derinlemesine kök salmış bir hikayeyi anlatıyor – hem de şehrin tam kalbindeki hareketli noktada.

Biliyor muydun, kilise aslında 1891 ile 1895 yılları arasında inşa edilmiş? Mimar Franz Schwechten, onu neo-Roma tarzında tasarlamış ve o zamanlar 113 metre yüksekliğiyle gerçek bir simgeymiş. Kaiser II. Wilhelm, büyük dedesi Kaiser I. Wilhelm'e bir anıt olarak yaptırmış; yani kraliyet ailesine özel bir saygı duruşu.

Peki ya bugün kiliseyi özel kılan nedir? İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan yıkıcı bombardımandan sonra orijinal yapının yalnızca kule harabesi kalmış. Bu harabeyi yıkmak yerine, bilinçli olarak bir anıt olarak korumaya karar verilmiş – savaş ve yıkıma karşı görünür bir simge. Hiç düşündün mü, bir bina nasıl bu kadar çok tarih ve anıyı içinde barındırabilir?

1950'lerin sonlarında kilise tamamen yeni bir yüz kazanmış. Mimar Egon Eiermann, sekizgen bir ana ibadet alanı, altıgen bir çan kulesi ve dörtgen bir şapelden oluşan modern bir yapı tasarlamış. Berlinliler bu yapıya sevgiyle "Ruj ve Pudra Kutusu" takma adını vermiş – oldukça yaratıcı, değil mi?

İçeride, Nazi rejiminin kurbanlarını anan bir anıt bulunuyor. Düşünmeyi teşvik eden ve anma kültürünün önemini vurgulayan bir mekan burası. Ayrıca, Noel zamanında burada olursan, Breitscheidplatz'daki popüler Noel pazarını deneyimleyebilirsin – kilisenin sessiz tarihine canlı bir kontrast oluşturuyor.

Peki, Kaiser Wilhelm Anıt Kilisesi senin için ne ifade ediyor? Tarih, mimari ve anma kültürünün birleşimi mi? Yoksa şehrin ortasında duruşu ve barış ile dayanışmanın önemini hatırlatması mı? Her neyse, burası kesinlikle sadece bir fotoğraf noktası değil – Berlin ruhunun bir parçası.

Hayvanat Bahçesi

Biliyor muydun, burası sadece bir hayvanat bahçesi değil, yaklaşık 1.500 farklı türe ait 20.000'den fazla hayvanın yaşadığı gerçek bir hayvan diyarı? Berlin Hayvanat Bahçesi, Almanya'nın en eski hayvanat bahçesi olup 1844 yılında açılmıştır — yani neredeyse 180 yıllık bir geçmişi var ve bu süre zarfında çok şey değişti.

Düşünsene, burada bir zamanlar 1980 yılında Berlin'e gelen ve uzun yıllar ziyaretçileri büyüleyen Büyük Panda Bao Bao yaşadı. Ya da 2006'da doğan ve kısa sürede ünlü haline gelen kutup ayısı Knut. Bu tür hikayeler, hayvanat bahçesini yaşam dolu ve heyecan verici karşılaşmalarla dolu bir yer yapıyor.

Hiç merak ettin mi, buraya her yıl kaç kişi geliyor? 2024 yılında tam 5,27 milyon kişi hayvanat bahçesini, hayvan parkını ve akvaryumu ziyaret etti. Bu, buranın ne kadar sevildiğini gösteriyor — ve bu tamamen haklı bir durum.

Kaçırmaman gereken önemli bir nokta, Haziran 2023'te açılan Yeni Gergedan Pavyonu. Burada zırhlı gergedanlar, düz oval tapirleri ve Visayas bölgesine özgü yeleli domuzları görebilirsin — böyle bir kombinasyonu her yerde kolay kolay bulamazsın.

Daha fazla çeşitlilik arıyorsan, hayvanat bahçesine bağlı Berlin Akvaryumu'na uğraman kesinlikle değer. Orada sadece balıklar değil, aynı zamanda sürüngenler, amfibiler ve böcekler de var — su altı dünyasını ve egzotik hayvanları seven herkes için adeta bir cennet.

Özellikle dikkat çekici bir hayvan ise Ingo adındaki pembe flamingo. 2024 yılına kadar burada yaşayan ve tam 75 yıl yaşamış. Hayvanlar dünyasında böylesi uzun bir ömür gerçekten olağanüstü.

Bu arada, hayvanat bahçesi Zoologischer-Garten tren istasyonunun hemen yanında bulunuyor, bu da ziyaret etmeyi oldukça kolaylaştırıyor. Yani, eğer istersen, istediğin zaman burada hayat dolu hayvanlar ve ilginç hikayelerle dolu bir dünyaya dalabilirsin.

Loading...

LOCOVOX uygulamasını zaten yükledin mi?

İçeriği bildir